Üç gündür çok çok karmaşık duygular içerisindeyim...Yakın bir arkadaşımın uğradığı bir haksızlık üzerine katlandığı üzüntüye şahit oluyorum...
Yapı olarak, hayat acımasız insanlar nankör, kahpe felek tarzı söylemlere girmeyi pek sevmeyen biriyimdir ama bu gerçekleri gözardı etmeden yaşamaya çalışırım...Hayata ve insanlara karşı gardım her bireyde olması gerektiği kadardır fakat bunları bildiğim halde bir haksızlık gördüm mü tüm kimyam,dünyam altüst oluyor. Daha fazlası olamaz derken daha fazlasının olması, yok artık dediklerinin köşe başlarında saf tutması temiz tutmaya çalıştığımız dünyamızın sınırlarını zorluyor.
Anın mutluluğuyla yüksek sesle EVET dediklerimizi hiç haketmedikleri biçimde yarı yolda bırakmalarımız vicdan dediğimiz olgunun en ilkel bireyden çok geliştiğimizi düşünürken bir gıdım bile yol almadığımızdan başka neyi kanıtlıyor...Vicdan sahibi olduk diğer türlerden ayrıldık derken gittiğimiz yön hayvan olmakla hayvansı olmak arasında sıkışıp kalmış gibi...
Bazıları her öğün için artık avlanmak zorunda kalmayışımızın , olduğumuz şey olmaya yetmediğini kaç yüzyıl sonra öğrenecek acaba? İşimiz zor...Yaşamak zor zanaat vesselam söylemleri bir yana, başkalarının özgüvenini yıkmadan önce sadece bir dakika insan olduğumuzu hatırlasak yeter mi ? Yoksa gerçekten bu kadar komplike olamamaktan uzak mıyız ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder